10 Ekim 2017 Salı

Arnavutluk gezi rehberi

 

                 Tiran, 450 bin nüfuslu,geniş sokakları güzel insanları olan bir balkan şehri
Tiran'da görülecek çok fazla yer yok.  3 günlük gezim,hem Tiran hem de Durres için yeterli oldu. Tiran'a indiğinizde,  havaalanının içinde  exchange ofisini göreceksiniz. Tüm paranızı burada çevirmeyin heryerde olduğu gibi kur burada da şehir merkezine göre düşük ve gittiğimde sistemlerinde arıza olduğundan paramı çeviremedim. Daha sonra hediyelik eşya satan dükkanlardan euro ile birşeyler alıp, leke para üstü alarak otobüs bileti paramı çıkardım.

            Havalanından dışarı çıktığınızda havaalanının karşısında otobüsler göreceksiniz. Tirana da Durrese de buradaki otobüsler ile gidebilirsiniz. Fiyatı 250lek ve otobüs hareket ettikten sonra ücret toplanıyor. Seçtiğim otel Tiran merkezde olmadığından Tirana gelmeden önce otobüsten indim ve yaklaşık 45 dakika yürüdüm. Otel şehir merkezinin dışında sessiz sakin bir bölgede yer alıyor.Fakat kafa dinlemek için değil de şehri gezmek için gidiyorsanız şehir merkezindeki otelleri,hostelleri tercih etmeniz daha mantıklı olacaktır. Link

           Yurtdışına çıkmadan önce, çevrimdışı haritaları indiririm ve göreceğim yerleri önceden belirlerim.Fakat Arnavutluk gezim için pek birşey bulamadım.Blogları gezdiğimde ise hiçkimse kesinlikle Arnavutluk'u görmelisiniz demiyordu. Bu yüzden bu ülke için güzel beklentiler içinde değildim. Beklentilerimin çok çok üzerinde  gerçekten görülmesi gereken güzel bir ülke. Tirana bir gün ayırmanız yeterli daha sonra sahil şeridinin olduğu Durres'e geçebilirsiniz.

          Kartal heykelini bulduğunuz an otobüs terminalini de buluyorsunuz. Durres'e otobüs bileti 130 leke ve yol yaklaşık bir saat sürüyor. Trafikleri düzensiz  İstanbul trafiğinden beter bir durumda ve hayatınızda görmediğiniz kadar fiat smart  göreceksiniz.Bu model araba neden bu ülkede bu kadar fazla anlamak mümkün değil :)


Arnavutluk'ta nerede, ne yenir, içilir?
Arnavutluk'un kuşkusuz en sevdiğim kısmı lezzetli yemekleri oldu. Fiyatlar gayet ucuz ve yemekleri çok lezzetli.
Zgara Restaurant 🍴
Tiran merkezde yer alan bu restaurantta et ızgara ve yanında değişik mezeleri deneyebilirsiniz.Kırmızı şarapları da tavsiyemdir. 
Link 

Gogo restaurant
‎Durres'e gelecekseniz bu restaurantta karışık deniz mahsullerini denemenizi şiddetle tavsiye ederim.Kalamar,karides ve ahtapottan oluşuyor.Fiyatı ingilizce menüde 700 leke iken gelen hesapta 900 leke geldi.Turist oldugumdan "eyvah kazıklanıyorum"  modunda iken garsona menü ile gelen hesabın fiyatlarının farklı olduğunu söyledim.Garson kendi dillerinde olan menüyü getirip seçmiş olduğum mixin fiyatını gösterdi. Meğersem ingilizce menülerinin fiyat yenilemesini yapmamışlar o yüzden eski fiyat yazılıymış:) Sonuç olarak 900 leke nin her lekine deymişti:)
Link

Wild & west Pub
Konsept olarak salaş bir kovboy pubı dizayn etmişler. Mükemmel konum ve harika içecekler. Çeşit çeşit biradan hangisini deneyeceğinizi şaşıracaksınız.Biranın yanında ücretsiz kabuklu fıstık ikramları bile değişikti. Tam anlamıyla farklı bir tarzı olan bir mekan. Bir bira içmeden dönmeyin derim.
Link

Kolonat fast food
Fast food ürünlerini bulabileceğiniz bir Restaurant. Fiyatlar gayet uygun. 1 adet bacon hamburger menü 420 leke, 1 adet 27cm pizza ise 330 leke.Tavsiye ederim.
Link
Ve son olarak piramite tırmanmadan ve triliçe tatlısını Arnavutluk'ta yemeden kesinlikle dönmeyin.
Gülümsemeyi unutmayın ve seyahatle kalın



11 Ağustos 2017 Cuma

KARADAĞ'DA NEREDE,NE YENİR İÇİLİR?

           Başka bir ülkeye gitmeden önce, o ülke hakkındaki gezi yazılarını,blogları okur  fikir edinmek için araştırırız.Gideceğimiz ülkede yeme içme bizim ülkemize göre ucuz mu pahalı mı bizim için önemli bir konudur. Peki Karadağ da fiyatlar nasıl haydi hepberaber inceleyelim.                                                                                                                                                                            TATE SNACK BAR                                                         Şirin güzel bir mekan. Fiyatlar ortalamanın biraz üzerinde.Siyah biralarını deneyebilirsiniz.Fiyat 2.30. €



      👉    Adres                                                                                                                                               RESTORAN KRAL J                                               Budva sahil tarafında yer alan küçük bir  balık restaurantı. Fiyatlar pahalı ve lezzet olarak da kesinlikle sınıfta kalan bir mekan.Karidesi beğenmedim bayat gibiydi fakat ev yapımı şarapları için gidilebilinir,mükemmeldi.  

 
          👉   Adres                                                                                                                                             SPORT CAFE                                                                  Kahvaltı için tercih ettiğim, hem ucuz hem de lezzetli ürünlerin bir arada olduğu bir  kafe burası. Çalışanlar güleryüzlü ve bir kaç kelime türkçe biliyorlar :)  Ham and eggs yanına da taze sıkılmış meyve suyu tavsiyemdir.Türk kültürünü özleyip çay siparişi vermeyin, poşet çay geliyor ve hiç lezzetli değil. Ham and eggs fiyat 3€ 
 

                                                                                                              👉 Adres                                                                                                                                                                            RESTORAN JADRAN KOD KRSTA                                  BEER & BIKE CLUB                                                      Budva da en çok sevdiğim mekan kesinlikle burası. Müzik, yemek,servis herşey mükemmeldi.Menüleri tüm dillerde mevcut. Yabancı bir ülkede kendi dilinizden bir menüden sipariş seçmek gerçekten çok güzeldi.  Ahtapot ızgarasını tavsiye ederim, lezizdi fiyatı 10 €.  Tüm deniz ürünlerinin bir arada geldiği resimde görülen menü ise 35€ ve 1 bardak şarap 2.5€                                 
                                                           👉 Adres                                                                                                                                                                                                                               NIAGARA RESTORAN                                           Podgorica da Niagara şelalesinin yanında bulunan restaurantta yemeğinizi yerken bir yandan da  nehirde yüzen ördekleri seyredip masal gibi bir ortamın tadını çıkarabilirsiniz.Fiyatlar çok çok ucuz ve lezzetli. Kesinlikle tavsiye ediyorum.Durmitor steak fiyat 8€                       





👉 Adres

31 Temmuz 2017 Pazartesi

BOSNA HERSEK GEZİ YAZISI

Karadağ çıkışlı gezimin, 2. durağı Bosna Hersek oldu. Budva'dan 35 euro ödeyerek bir günlük tura katıldım. Sabah 6 gibi yola çıktık. Bosna Hersek sınırına geldiğimizde, otobüs durdu.
Tvrdos manastırı



Herkesin inip yürüyerek sınırı geçeceğini sanırken, pasaportlarımıza bile bakılmadan otobüs ile ülkeye girdik. Bu duruma gerçekten çok şaşırdım.  🙄              
  Savaşın izlerine her yerde rastlamak mümkün.Binaların çoğu onarılmamış ve bu şekilde duruyor.Yıllar önce yaşanan bu acıyı an ve an içimizde hissediyoruz :(


                           
     İlk güzergahımız Trebinje idi.  Trebinje, küçük sakin bir şehir. Şehirde görülecek pek birşey yok. Turumuz ile  mükemmel bir şehir  manzarasının bulunduğu Hercegovacka Gracanica kilisesinin bulunduğu bölgeye çıktık.      
Hercegovacka Gracanica Ortodoks kilisesi,Trebinje

   Yan tarafında ise   Tvrdos Manastırını görebilirsiniz.   Manastırı kesinlikle gezmenizi tavsiye ederim.Yanınıza uzun kollu bir kıyafet almanızda fayda var.
Üzerimde askılı bluz vardı ve tur rehberimiz üzerimize birşey giymeden girmememiz gerektiğini   belirtti. Ayrıca.    bu alan  yüksekte bulunduğu için rüzgarlı ve serindi.Manastırdan çıktıktan sonra yanındaki şarap mahsenine girdik ve 2.5 euro karşılığında mükemmel Bosna şaraplarının tadına baktık. 
Şarap mahseni
    İkinci şehrimiz Mostar!.  Mostar deyince ilk akla gelen  Neretva köprüsünün üzerinde bulunan tarihi Mostar köprüsü oluyor.  1993 yılında Müslüman, Sırp ve Hırvatlar arasında çıkan  savaşta Hırvatlar tarafından yıkılmış ve daha sonra 2004 yılında yeniden inşa edilerek bugünkü halini almıştır.30 metre uzunluğundaki bu köprüden evlenecek olan erkek, cesaretini kanıtlamak için atlaması gerekiyormuş.    Uzun yıllar önce olan bu gelenek, günümüze geldiğinde ise; gençlerin sadece gelen turistlerden para toplamak için yapılan bir aktiviteye dönüşmüş durumda.                                                              
Blagaj
Mostar dan sonra Buna nehrinin doğduğu Blagaj'a gidiyoruz.  Blagaj avrupanın en temiz suyunun bulunduğu yer ve Blagaj ı bu kadar turistik kılan en önemli şey ise hiç şüphesiz Blagaj tekkesi. Zamanımız kısıtlı olduğu için tekkeyi malesef gezemedik.
Mostar köprüsü 


     Gezi videolarım için kanalıma abone olmayı unutmayın ve seyahat ile kalın.   
  

1 Temmuz 2017 Cumartesi

KARADAĞ GEZİ NOTLARI

Dönmek istemeyeceğiniz bir ülke düşleyin. Hayatınızın sonuna kadar orada yaşasanız, ömrünüzün mükemmel olacağına inandığınız bir ülke, Karadağ'ı düşleyin.Arkanıza yaslanın ve masal gibi bir seyahat hakkındaki izlenimlerimi okuyunuz.                            
Kotor St John kalesinden manzara
                Samsun Çarşamba havaalanındayım. Pasaportumu gişe görevlisine uzattım ve Podgorica'ya olan uçuş biletini almak, bavulumu teslim etmek istediğimi  söyledim.Gişe görevlisi sisteme giriş yaptı ve "vizeniz var mı?" diye sordu. Saniyelik bir şok yaşadıktan sonra Karadağ için vizeye ihtiyacım olmadığını söyledim.Meğerse gişe görevlisi Podgorica değil de Porto Rico dediğimi zannetmiş :))) Küçük bir karışıklıktan sonra artık uçağımdaydım ve 1 saat 15 dakikalık yolculuğun ardından Karadağ Podgorica havaalanına ulaştım. 👍    İstanbul'dan  direk uçuş yalnızca bu havaalanına olduğundan dolayı burayı tercih ettim. Karadağ'ın başkenti  olmasına rağmen küçücük bir havaalanı burası :)                                       
Niagara şelalesi
  Eğer havaalanı tercihinizi Podgorica'dan yana kullandıysanız havaalanına 7 km uzaklıktaki Niagara şelalerine gitmenizi şiddetle tavsiye ederim. Tertemiz sularda yüzmenin tadına varırken,  bu eşsiz deneyime ördeklerin de  katılması sizi  resmen  nirvanaya ulaştırıyor. Restaurantta ise  fiyatlar gayet ucuz ve yemekler çok lezzetli, porsiyonlar ise tüm ülkede olduğu gibi çok büyüktü.Karadağlıların genel olarak 180-190 boyunda iri kıyım insanlar olduğunu hesaba katarsak, porsiyonların da neden bu kadar büyük olduğunu anlayabiliriz. Fakat 45 kiloluk bir kız için 2 öğünlük yemek masada yatıyordu :)))))


 İlk istikamet "Budva". 👍 Ön rezervasyon yapmadan spontane bir şekilde otel aramaya başladım; fakat  anladım ki önceden rezervasyon yapmam gerekiyormuş çünkü ; tüm oteller doluydu. Jelusic apartta  de boş bir oda buldum ve kiraladım.Geceliği 35 euro ve merkeze yürüme mesafesinde olan bu apartta mutfak  gereçleri, çamaşır makinesi, klima, buzdolabı, hemen hemen herşey vardı. Etrafında kedileri de gördükten sonra, içimden işte aradığım yer burası olmalı dedim.     Sahibi çok tatlı bir kadındı, hiç İngilizce bilmemesine rağmen tabiri caizse tarzanca anlaştık. Anlaşamadığımız noktada ise  telefonla İngilizce bilen bir kadını aradı ve söylemek istediklerimi kadına söyledim, o da Karadağdacaya çevirdi. 😀                


Sveti Stefan

                               Karadağ, Türkler tarafından çok bilinen bir ülke değil. Balkanlar'a gitmek istiyorsanız ve hangi ülkeye gitmek istediğinize karar veremediyseniz kesinlikle Karadağ'ı öneriyorum.  Fiyatlar Türkiye'ye göre biraz yüksek. Hediyelik bir t-shirt alayım derseniz minimum 10 Euro, magnetler ise 1.5 -2 Euro civarında.                

Budva aquapark
                                        Gezilecek önemli iki şehri var, Budva ve Kotor. İkisinin de old town bölgesi var. Bu kısımda hediyelik eşyalar ve restaurantları bulabilirsiniz.                                              Karadağ'ın en sevdiğim şehri 10.000 nüfuslu küçük şirin bir şehir olan Budva. Barların,gece kulüplerinin olduğu ,hediyelik eşyaların satıldığı bir caddesi var. Mekanların önlerinde ise içeriye müşteri çekmeye çalışan manken gibi kızlar. Eğlence hafta içi bile devam ediyor fakat ;çok fazla kalabalık değil.      


                                                    
               Budva ya geldiyseniz kesinlikle bir gününüzü de Budva aquaparka ayırmanızı öneririm. Saat 15:00'a kadar giriş ücreti 25 euro, saat 15:00 den sonra gelirseniz fiyat 15 euro ya düşüyor.Fiyata şezlong ve şemsiye de dahil ve eğer isterseniz 1 euro ödeyerek wifi şifresi alabiliyorsunuz.  Yetişkinler için olan kısımda 7 adet parkur bulunuyor. Maksimum yükseklik 26 metreye ulaşıyor,  uzunluğu ise 145 metre. Video da gördüğünüz en uzun kaydırak  26 metre yüksekliğinde, kaydırağın boyu ise 67.5 metre. Hayatında hiç aquaparka gitmemiş biri olarak 7 kaydıraktan da kayarak adrenalinin en üst noktasına ulaştım :)))  

                                            
                  Jazz plajı hiç şüphesiz ki Budva nın en güzel plajlarından birine ev sahipliği yapıyor.Şemsiye ve şezlong ücreti 10 euro. Jetski, boat sofa gibi aktiviteler de mevcut.Boat sofaya 5 euro ödeyerek binebilirsiniz. Ayrıca 10 euro ödeyerek boat sofa yaparken çekilen videonuzu ve 50 adet fotoğrafınızın bulunduğu cd'yi de alabilirsiniz.Biraz daha uygun ve sessiz bir plaj istiyorsanız, Jazz beach ın yan bölgesinde olan Jedro  plajını tercih edebilirsiniz.Burada ise şezlong ve şemsiye ücreti 5 euro.                                         
                              Kotor Budva ya göre biraz daha pahalı.Kotor'a geldiğinizde yapabileceğiniz iki aktivite var: biri old town u gezmek diğeri ise kaleye çıkmak.                St.John kalesine, (3 euro karşılığında) 400 metre yüksekliğinde, dik merdivenlerden oluşan yaklaşık 1-1.5 saatlik bir tırmanışın ardından ulaşabilirsiniz. Kesinlikle spor ayakkabı giyin terlik ile inanılmaz zor ve tehlikeli olabiliyor. Yaşlı Japon kadınların hızlı adımlarla tepeye tırmanışlarını hayretle izlerken, o yaşa geldiğimde acaba ben de aynı enerji ile gezilerimi devam ettirebilecek miyim diye düşündüm :))) Yorucu, yaklaşık 1.-1.5 saatlik tırmanışın ardından zirveye ulaştığımda, tüm yorgunluğum yerini bir anda huzur ve mutluluğun birleşmine bıraktı. Şahsen Kotor'da yaşıyor olsaydım haftada 3 kez bu kaleye çıkar iner formumu korurdum :) Diğer yapılacak aktivite ise ; kale içini gezmek.Eğer benim gibi bir kedici iseniz Kotor'a bayılacaksınız. Kotor'un o tarihi dar sokaklarında adım başı bir kediye rastlayabilirsiniz." Cats of kotor" adlı mağazayı da gezmeden dönmeyin.İçeride bulunan tüm ürünler a'dan z'ye kedilerle ilgili. 😻                                                                                                                                 Bir diğer şehir ise Risan. Açıkcası,  Risan da bulunmamın amacı gezi ile ilgili değildi. Ayak serçe parmağımı şezlonga vurduktan bir kaç saat sonra mosmor olduğunu ve giderek siyaha döndüğünü görünce kendimi acil serviste  buldum. Budva'daki hastanenin acil servisinde röntgen olmadığından dolayı parmağımın kırık olup  olmadığını anlayamadılar. Kırık olma ihtimaline karşılık atel ile sabitlediler ve Risan'da bulunan hastaneye yönlendirdiler. Risan Budva'ya 40 km mesafede küçük bir şehir.Türkiye'de hastanelerdeki kalabalığa alışmış biri olarak, Risan'da hastanede kimsenin olmaması beni hayrete düşürdü.Röntgenin çekilip sonucu almam 5 dakika bile sürmedi. Daha sonra doktor röntgene baktı ve kırık olmadığını söyledi.2-3 ay önce de el bileğimi kırdığımdan ötürü her an tekrar bir yerim kırılacak gibi hissediyorum. Neyse ki sadece bir ezikti, o da 2-3 gün sonra geçti. Doktorlar, çalışanlar o kadar ilgili o kadar sıcak kanlı insanlardı ki keşke Türkiye'de de aynı sağlık hizmetine sahip olabilsek diye umut ettim.Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, gülümsemeyi unutmayın ve seyahat ile kalın. Youtube kanalıma da buradan ulaşabilirsiniz.
    



31 Mart 2017 Cuma

Unforgettable 2 weeks in Cuba

UNFORGETTABLE 2 WEEKS IN CUBA
The results showed that November was the cheapest month (scyscanner) when I seached for  the cheapest month to Cuba. I thought that it would be a great idea to go to this trophical island  which is summer each season, while  Turkey was in wintertime and bought my ticket. Samsun-Istanbul-Frankfurt-Montreal-Santa Clara. A tiring, at the same time, full of adventure trip was waiting for me. First of all, I applied for Cuban visa. You can obtain required documents from here…(click).You do not need to apply by an agency. It is enough for you to send them to Embassy of Cuba in Ankara by preparing  documents that they want. They dispatch your visa approximately in 2 weeks.  Foot Note: Cuba Visa is not attached to your passport, it takes part in a seperate paper. Taking  Canada transit visa was the difficult part after taking Cuba visa. You do not need to take Germany transit visa after taking Canada transit visa, because you will be exempted of Germany transit visa when you have Canada transit visa. If you want, you can have a direct flight by Turkish airlines by spending  tons of money. It is the matter of your choice. In my first attempt, my Canada transit visa was denied. They thought that I did not have enough reasons for going back to my country. Whereas, I do not like cold weather, what will I do in Canada…😊….I prepared documents they want and reapplied. It was the most stressful waiting I have ever had in my life, but it did not happen like the way I feared and they accepted this time. Yabadabadu, I am going to Cuba.        




                                                                I was finally in Cuba after more than 20 hours tough but amusable connecting flight. I landed in Santa Clara Airport  and  set off on the capital of Cuba, Havana. We reached our friends’ house who are Havana residents approximately after 3 hours tiring car trip. The streets in Cuba are extremely neglected and you can make sure that it made me more tired than 20 hours trip to go ahead by 1950 model cars on these neglected streets.                    
Rum is national beverage of Cuba and extremely cheap around 5 cuc (cuc and dolar in same levels). You can reach this unique taste in every place in grocery stores, supermarkets, gas stations. Just think how much tax we pay only for rum which costs us 120 Turkish Lira in Turkey. They have 2 kinds of national beer brand :  Bucanero and  Crystal. Bucanero has a high percentage of alcohol and the other one contains more low alcohol and their taste is wonderful. You should definetely try their national beers and their prices are around 1 cuc.    They have one food named Yucca. It is generally served besides your meal in restaurants. Personally I liked this taste. It has a kind of boiled potato  taste mixed with some zucchini, you can definetely try this and the taste I loved for is banana frying…🍌 💜…..It is extremely delicious. From now on, I am cooking banana frying at home all the time in Turkey….😊……However, they have very big giant bananas that they are not avaliable in Turkey and they fry them after slicing and crushing them. First time I could not understand. I did not obviously understand that it was banana when I ate. It is a completely different flavor and offered at free of charge in addition to your order in the restaurant.     Before I came to Cuba, everyone had written that Cubans were very happy people in the articles whom I have read. A happy and stress-free life. … Was it possible even when there was nothing?  Our expenditure also increases while our income increases. The more we earn, the more we consume when we look at the end of the month. We add 10 years debt to be able to get a more luxurious car and we are still unhappy. When you chat with people in Cuba, your life is shaped as “before and after” and your perspective on life drastically changes. In this respect, my Cuba trip added incredible experiences to me. 
We entered in a supermarket in Yaguajay. Bags are left at the entry and they give you a key after they put your bag in a locker. After finishing your shopping, the attendant at the entry are checking the receipt and those what you buy while leaving the supermarket. That is how they provide security.                                              I decided to have my hair plaited to feel like an inhabitant of public. I entered in a place which was told as a hairdresser, it was a room of house in my opinion, a hair styling saloon in their opinion )) I asked her how much for hair plait, answered me 20 pesos. First I thought that it could be cuc, I realized that she was officially telling me only peso. When we think that 1 cuc is equal to 25 pesos, they had my hair plaited only for 3 Turkish Liras  When my hair plait was about to finish, I had a very interesting and funny experience. I would like to share it with you. My hair was plaited, only elastic band should have been affixed to the end of my hair. The woman sitting in front of me had a preservative in her hand. While I was thinking wonderingly, the woman opened it and cut it into pieces by a scissor. She used the preservative as a rubber hairpin. I still smile when it comes to my mind. They can not reach anything in the country because of embargo. They are obliged to produce an alternative. There is no toilet paper in any cafeteria, restaurant. Even if it is available, you take piece by piece toilet paper on the table. Therefore It is my advice that you should not forget to put products like toilet paper, wet wipe into your luggage. In Matanzas, there was a long queue to be able to make a currency exchange outside the bank. We came into line and started to wait. The attendant at the gate was taking customers inside one by one. Their security precaution was in this way. Afterwards, the attendant at the gate told us that the electricity was cut off and it was not certain when the electricity will come back. Everyone at the queue pulled away. If it happened in Turkey, everyone went crazy, maybe even quarrel would occur. But in Cuba, this crowd pulled away without telling nothing. I continued to wait little more time, it was not possible that the electricity would be cut for hours. While I was waiting, one guy approached and telling me that he could exchange my money. I rejected his offer against the possibility of fraud politely. Afterwards, I learned that this man’s job was to exchange money of tourists who do not want to wait at the queue and get his own commission. Then I understood that also people in Cuba know trade and how to create opportunities very well.
I was in the bus station to pass to Matanzas from Havana. The bus ticket was 10 cuc between Havana-Matanzas. I did not exchange all of my money in my pocket so that I could exchange it in a good rate in Matanzas. I had some cuc and euro for bus ticket. Do not come to this country with some dolars because there is 10 percent cut for exchange. Matanzas bus leaves at 5 and you can take a ticket from the cashier’s office half hour before trip. I really did not understand why they sell tickets half hour before trip. I started to wait too. I went to cashier’s office at 5 and told him that I wanted to buy a ticket to Matanzas. We could not communicate because of my Spanish deficiency and cashier man’s English deficiency. The only thing whom man said to me was “Wait”. I did not understand why I was waiting there. One hour passed. When it was at 6, people went towards cashier’s office. Immediately I got up. I came into line too. The ticket had been started to be sold. Foot note : That day, clocks in Cuba was set back, but I was not aware of this. Therefore my clock was at 4 when it was at 5 ))  It was my turn. I gave him 10 cuc and the man at the cashier told me “no cuc only peso”. It was like a joke. I tried to explain him that I only had cuc, did not have any peso. He said no. I asked him where I could exchange my money to peso. But he did not reply me. Meanwhile, he talked to the man behind me something in Spanish. I could not understand what they were talking about. The cashier told me that you could thank the man behind you. This man told the cashier that he could exchange my money. I approached the guy and thanked him. He was going to Matanzas too. I did not know how sympathetic the French were clearly. We had a conversation along the trip, laughed and gave his card to me telling me that he expected me to see in Paris and could call him every time. Friendships made in trips is unique every time for me. It starts suddenly and is amusing. If you have any questions about Cuba, I try to help you as much as I can. Do not forget to smile and stay in trip….you can also reach my Youtube channel on here.









30 Mart 2017 Perşembe

Küba da unutulmaz 2 hafta









Küba'ya en ucuz uçak biletini arattığımda(skyscanner) sonuçlar "Kasım" ayını gösteriyordu. Her mevsim yaz olan bu tropik adaya, Türkiye'de kışı yaşarken gitmek mükemmel olur diye düşündüm ve biletimi aldım.Samsun-İstanbul-Frankfurt-Montreal-Santa clara. Evet, yorucu ama bir o kadar da maceralarla dolu bir yolculuk beni bekliyordu.İlk önce Küba vizesine başvurdum,gerekli evraklara 👉buradan ulaşabilirsiniz. Acenta ile başvurmanıza gerek yok. İstedikleri evrakları hazırlayıp,  Ankara'daki Küba büyük elçiliğine yollamanız yeterli.Yaklaşık 1 hafta içerisinde vizenizi tarafınıza yolluyorlar.Dip not:küba vizesi pasaportunuza işlenmiyor ayrı bir kağıtta yer alıyor.  Küba vizesi aldıktan sonra, asıl zor olan Kanada transit vizesi almaktı. Kanada transit vizesi aldıktan sonra Almanya transit vizesine gerek yok çünkü ; Kanada vizeniz oldugunda Almanya da transit vizeden muaf oluyorsunuz. Tabi siz isterseniz THY ile direk uçup bir ton para da bayılabilirsiniz tercih meselesi.İlk başvurumda Kanada transit vizem reddedildi. Ülkeme geri dönüş için yeterli sebeplerimin olmadığını düşünmüşler.Oysaki ben soğuğu hiç sevmem ne yapacağım kanadada😁 İstedikleri evrakları hazırladım ve tekrar başvurdum.Hayatımda yaşadığım en stresli bekleyişti ama korktuğum gibi olmadı ve bu sefer kabul ettiler. Yabadabadu kübaya gidiyorum.🇨🇺                                                          Zorlu ama bir o kadar da eğlenceli 20 küsür saat aktarmalı uçuştan sonra sonunda Kübadaydım. Santa clara havalimanına indim ve  Küba'nın başkenti Havana'ya doğru yola koyuldum. Yaklaşık 3 saatlik yorucu araba yolculuğundan sonra Havana'nın yerlisi arkadaşlarımızın evine ulaştık. Küba da yollar inanılmaz bakımsız ve 1950 model arabalarla bu bakımsız yollarda ilerlemek emin olun 20 saatlik yolculuktan daha da çok yordu beni.                  
Santa clara da halk pazarı 
               Rom, Küba'nın milli içeceği ve inanılmaz ucuz 5 cuc( cuc dolar ile aynı seviyelerde) civarında.  Bakkallarda,marketlerde,petrol ofislerinde her yerde bu eşsiz lezzete ulaşabiliyorsunuz.


Havana club rom
 Türkiye de 120 tl olan roma ne kadar kdv ödediğimizi artık siz düşünün. İki marka yerli biraları var:   Bucanero ve Crystal.
Bucanero ;alkol oranı yüksek olan diğerinin daha düşük ve tatları mükemmel. Kesinlikle yerel biralarını  denemelisiniz onun da fiyatı 1 cuc civarında.                                                           Yuka isimli bir yiyecekleri var.Genelde, restaurantlarda yemeğinizin yanında servis ediliyor.Şahsen ben sevdim,  kabak ile haşlanmış patates karışımı  bir tadı var deneyebilirsiniz ve aşık olduğum tat; muzu kızartıyorlar🍌 😍inanılmaz lezzetli . Artık türkıyede evimde de sürekli  muz kızartması yapıorum.😊Bir de, biz de olmayan büyük muzlar var bunu da dilimleyip ezip kızartıyorlar. Açıkcası yediğimde muz oldugunu anlayamamıştım bambaşta değişik bir lezzet ve restaurantta siparişinize ek olarak ücretsiz ikram ediliyor.    
Matanzas da ekmek arası domuz eti 😋
                                                                                  
Bixi taksiler
                  Küba'ya gelmeden önce okuduğum yazılarda herkes 'Kübalıların çok mutlu insanlar 'olduğunu yazmıştı.Mutlu,stressiz bir yaşam... Hiçbirşeyin yokken de mümkün müydü? Gelirimiz artarken giderimiz de artıyor ne kadar çok kazanırsak ay sonuna baktığımızda o kadar çok tüketmişiz.Daha lüks bir arabaya binebilmek için 10 yılımıza borç eklemişiz ve yine mutsuzuz.İşte Kübadaki insanlarla sohbet ettiğinizde hayatınız önce ve sonra diye şekilleniyor hayata bakış açınız öyle çok değişiyor ki.Bana inanılmaz deneyimler kattı Küba seyahatim bu konuda.                                            Yaguajayda bir süpermarkete girdik. Girişte çantalarınızı bırakıyorsunuz ve çantanızı dolaba koyup size anahtarını veriyorlar.Alışverişinizi bitirdikten sonra da marketten çıkarken, kapıdaki görevli fişinizi ve aldıklarınızı kontrol ediyor.Güvenliği bu şekilde sağlıyorlar.            
            Kendimi halkın yerlisi gibi hissetmek için saçımı ördürmeye karar verdim. Kuaför olduğunu söyledikleri bir yere girdim bana göre evin bir odasıydı onlara göre kuaför 😁 Ne kadara saçımı örebileceklerini sordum "20 peso" dedi.önce acaba cuc mu diyor diye düşündüm ama kadın resmen 20 pesoya saçımı örebileceğini söylüyordu. 1 cuc-25 peso oldugunu düşünürsek yaklaşık 3 tl gibi komik bir rakama saçımı ördüler 😊Saçımın örülmesi bitmek üzereyken yaşadığım ilginç ve bir o kadar komik olayı da paylaşmak istiyorum. Saçlarım örülmüş sadece uç taraflarına lastik takılması kalmıştı.Karşımızda oturan kadının elinde prezervatif vardı.Ben şaşkınlıkla ne alaka diye düşünürken kadın onu bir güzel açtı uzattı ve makas ile küçük küçük kesmeye başladı.🙄evet evett doğru tahmin ettiniz prezervatifi lastik toka olarak kullandı. Aklıma geldikçe hala gülüyorum. Amborgodan ötürü ülkede hiçbir şeye ulaşamıyorlar.Alternatif üretmek zorundalar. Hiçbir kafede,restaurantta tuvalet kağıdı yok. Olanların da  girişte tane tane masanın üzerinden alıp tuvalete giriyorsunuz.O yüzden bavulunuza tuvalet kağıdı,ıslak mendil gibi ürünleri bolca koymayı unutmayınız nacizane tavsiyem.👍
Santa clara da canlı müzik yapan bir cafe 
                                                                       Matanzasta exchange yapabilmek için bankanın dışında uzunca bir kuyruk uzanmaktaydı.Biz de sıraya girdik ve başladık beklemeye. Kapıdaki görevli içeriye 1er 1 er müşterileri alıyordu onların güvenlik önlemi de bu şekildeydi.Daha sonra kapıdaki görevli elektriklerin kesildiğini,  ne zaman geleceğinin belli olmadıgını söyledi ve sıradaki herkes dağıldı. Türkiye'de olsa herkes strese girer "nasıl olur o kadar bekledik"  die kavga bile çıkarırdı ama kalabalık hiçbirşey söylemeden dağıldı.Ben biraz daha beklemeye devam ettim elektrik bu sonuçta saatlerce gidecek hali yoktu.Beklerken  bir adam geldi yanıma ve paramı exchange yapabileceğini söyledi.Dolandırılma ihtimalime karşılık nazikçe reddettim.Sonradan öğrendim ki adamın işi buymuş sırada beklemek istemeyen turistlerin parasını exchange yapıp kendi komisyonunu kırpıyormuş o zaman anladım ki Kübadaki insanlar da ticareti, fırsat yaratmayı çok iyi biliyorlardı...          
                        Havana dan Matanzas'a geçmek üzere otogardayım🚌 Gitmeden önce araştırdığıma göre; Havana-Mazanzas arası otobüs bileti 10 cuc. Cebimdeki paranın hepsini exchange yapmadım ki Matanzas da  belki daha iyi bir kurdan çeviririm diye. Otobüs bileti için cuc ve geri kalan euro.Dolarla sakın gelmeyin %10 kadar bir kesintisi oluyormuş.Matanzas otobüsü saat 5de kalkıyor ve bileti yarım saat önce vezneden alabiliyorsunuz neden yarım önce kesilebiliyor açıkcası anlamadım.Ben de beklemeye başladım saat 5e geldiğinde vezneye gittim ve Matanzasa bilet almak istediğimi söyledim veznedar adamın ingilizcesinin yetersiz olması benim ispanyolcamın yetersiz olması sonucu bir türlü anlaşamadık adamın bana söylediği tek şey '' wait" iyi de niye beklıyorum?  Hiçbirşey anlamadım ve oturup beklemeye devam ettim 1 saat geçti saat 6 oldugunda  insanlar vezneye dogru gitti hemen kalktım bende sıraya girdim bilet kesilmeye başlanmıştı.dip not: meğersem o gün Kübada saatler bir saat geri alınmış bu yüzden benım saatim 5 oldugunda meğersem henüz saat 4 müş 😀Neyse sıra bana geldi 10 cuc verdim veznedeki adam bana" no cuc only peso"demez mi.. Şaka gibi pesom yok sadece cuc um var dıyorum yok olmaz diyor. Exchange nerde yapabilirim diye soruyorum cevap yok. O sırada arkamdaki adam ile ispanyolca birşeyler konuştular tabi anlamadım sonra" arkandaki adama teşekkür edebilirsin" dedi veznedeki adam. Meğersem benim paramı çevirebileceğini söylemiş. Adama döndüm ve çok teşekkür ettim. O da Matanzas'a gidiyormuş.Fransızların bu kadar sempatik olduklarını açıkcası bilmiyordum. Otobüs boyunca muhabbet ettik, güldük ve kartını verdi herzaman arayabilceğimi ve Paris'e de beklediğini  ekledi. Yolculuklarda kazanılan arkadaşlıklar herzaman benim için çok farklı yerdedir.Ansızın oluşur ve eğlencelidir.Küba hakkında sormak istedikleriniz var ise elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.Gülümsemeyi unutmayın ve seyahatle kalın...Youtube kananalıma da buradan ulaşabilirsiniz